Âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz Hz. Muhammed (SAV)'in doğumuyla dünyayı şereflendirmesinin 1450. Yıldönümünü kutluyoruz.
O doğduğu gece, önce Amine'nin evini sonra yeryüzünü ve gökyüzünü nurlandırdı. Peygamberlik vazifesi verildiğinde tebliği kendi evinde başlattı ve Mekke'nin diğer evlerini tebliğ ile nurlandırdı. Kırk yaşındayken peygamberlik görevine başlayan Peygamber'imizin etrafındaki ilk Müslümanlara baktığımızda, onlardan çoğunun gençler olduğunu görürüz. Yine tebliğ vazifesinin ilk günlerinden itibaren gençlerle yakından ilgilenmiş ve çevresinde daima genç bir kadro bulundurmuştur.
Değerli dinleyenler, Efendimiz her alanda bizim en güzel ve en mükemmel örneğimizdir. Şöyle ki;
· O, üstün ahlak üzere olan bir peygamber, bir baba, bir eş ve bir akrabadır.
· O, "Kendisinden ahlaksız bir şeyler yapmak için izin isteyen gence "utanmıyorsan dilediğini yap" diyerek utanma ve hayânın, imandan olduğunu söyleyerek bizler için en büyük ahlak abidesini oluşturmuştur.
· O, yedi çocuk yetiştirmiş, kız çocuklarının öldürüldüğü bir toplumda, onları omzuna alıp gezdirecek kadar çok seven bir baba olarak "Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez." diyerek nasıl bir birey olmamız konusunda bizlere örnek bir baba idi.
· O, "Küçüğümüze merhamet etmeyen, büyüğümüze saygı göstermeyen bizden değildir."diyerek merhamet ve saygı da nasıl olmamız gerektiği noktasında hepimiz için en büyük örnektir.
· O, "İnsanlar içinde Allah'ın en sevdiği kimse, kötülükleri terk edip, iyiliklere yönelen gençtir." diyerek, iyilik noktasında hassas davranan bir yol göstericidir.
· O, "Kişi, arkadaşının dini üzeredir." diyerek dostlukta, arkadaşlıkta ve vefada nasıl olmamız gerektiği konusunda bizlerin başına taç etmesi gereken en büyük öğüdü söyleyendir.
Bizler bu hafta vesilesiyle Efendimizin hayatında nasıl bir ahlak üzere olduğunu öğrenmeli ve onun ahlakıyla ahlaklanmaya çalışmalıyız. Bizler onu örnek aldıkça geleceğimiz sağlam temeller üzerinde ilerleyecek ve dünyamız cennete dönecektir. Çünkü Yüce Allah'ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin yegâne yolu, Peygamber'imizin yolundan gitmektir.